اَلْمَقْمَقَةُ [el-maḵmeḵat] (زَلْزَلَةٌ [zelzelet] vezninde) Bir nesne yumuşayıp sühûletlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَقْمَقَ الشَّيْءُ إِذَا لَانَ وَسَلِسَ Ve sert nesneyi münkâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَقْمَقَ الشَّيْءَ إِذَا خَيَّسَهُ وَذَلَّلَهُ Ve yavru anasının memesini şiddetle çekip emmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَقْمَقَ أُمَّهُ إِذَا مَصَّ ضَرْعَهَا شَدِيدًا
اَلْمَقْمَقَةُ [el-maḵmeḵat] (mîm’lerin fethi ve ḵâf-ı evvelin sükûnuyla) Boğazdan söylemek. Ebû ʹUbeyd eyitti: yukâlu: فِيهِ مَقْمَقَةٌ وَلُقَّاعَاتٌ Ve لُقَّاعَةٌ [luḵḵâʹat] lâm’ın zammı ve ḵâf’ın teşdîdiyle boğazdan söylemek maʹnâsınadır, nitekim Ḵâmûs’ta tasrîh olunmuştur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı