اَلْمِقْنَبُ [el-miḵneb] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Arslanın pençesine denir. Ve avcı çantasına denir ki içine şikâr korlar. Ve otuzdan kırka varınca olan süvârî gürûhuna denir; ʹalâ-kavlin üç yüz kadar olanına denir. Kâle fi’n-Nihâye: وَفِي حَدِيثِ عُمَرَ وَاهْتِمَامِهِ لِلْخِلاَفَةِ “فَذُكِرَ لَهُ سَعْدٌ فَقَالَ ذَاكَ إِنَّمَا يَكُونُ فِي مِقْنَبٍ فِي مَقَانِبِكُمْ” اَلْمِقْنَبُ جَمَاعَةُ الْخَيْلِ وَالْفُرْسَانِ وَقِيلَ هِيَ دُونَ الْمِائَةِ يُرِيدُ أَنَّهُ صَاحِبُ حَرْبٍ وَجُيُوشٍ وَلَيْسَ بِصَاحِبِ هَذَا اْلأَمْرِ
اَلْمِقْنَبُ [el-miḵneb] (mîm’in kesri ve nûn’un fethiyle) Otuzdan kırka varınca olan at bölüğü. Ve
مِقْنَبٌ [miḵneb] Şol nesneye derler ki sayyâd onu götürür tâ ki sayd ettiğin onun içine koya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı