اَلْوَكَلُ [el-vekel] (fethateynle) ve
اَلْوُكَلَةُ [el-vukelet] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) ve
اَلتُّكَلَةُ [et-tukelet] (kezâlik هُمَزَةٌ [humezet] vezninde ki tâ΄ vâv’dan mübeddeldir) ve
اَلْمُوَاكِلُ [el-muvâkil] (مُسَافِرٌ [musâfir] vezninde) Şol adama denir ki kendi umûr ve mesâlihinde benim gibi ʹâciz olmakla dâ΄imâ gayra sifâriş ve tefvîz eder ola; yukâlu: رَجُلٌ وَكَلٌ وَوُكَلَةٌ وَتُكَلَةٌ وَمُوَاكِلٌ أَيْ عَاجِزٌ يَعْنِي يَكِلُ أَمْرَهُ إِلَى غَيْرِهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı