اَلنَّجِيرَةُ [en-necîret] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Ahşâbdan olan üstü örtülü sofaya denir ki onda sâzlık ve sâ΄ir katılmış nesne olmaya. Ve süt ve tahîn ile yâhûd süt ve sâfî yağla müretteb olan bulamaç aşına denir; ve minhu kavluhum: لَأَنْجُرَنَّ نَجِيرتَكَ أَيْ لَأَجْزِيَنَّ جَزَاءَكَ Ve
نَجِيرَةٌ [necîret] Bodur otluğa denir; yukâlu: مَا فِي الْأَرْضِ رِعْيٌ إِلاَّ النَّجِيرَةُ أَيِ النَّبْتُ الصَّغِيرُ
اَلنَّجِيرَةُ [en-necîret] (nûn’un fethi ve cîm’in kesri ve meddiyle) Şol sudur ki zikr olunan üslûb üzere ısınmış ola. Ve ʹAmr el-Kilâbî eyitti: نَجِيرَةُ [necîret] şol sağılmış süttür ki içine yağ katıla.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı