اَلْهَجْسُ [el-hecs] (hâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Kalbe bir hâtıra hutûr eylemek, ʹalâ-kavlin vâhime kalbe vesvese gibi bir endîşe ve halecân tahdîs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَسَ الشَّيْءُ فِي صَدْرِهِ هَجْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا خَطَرَ بِبَالِهِ أَوْ هُوَ أَنْ يُحَدِّثَ نَفْسَهُ فِي صَدْرِهِ مِثْلَ الْوَسْوَاسِ Ve
هَجْسٌ [hecs] Şol habere denir ki işitilip lâkin hakîkati fehm olunmaya; vasf-bi’l-masdardır; tekûlu: سَمِعْتُ هَجْسًا أَيْ نَبْأَةً تُسْمَعُ وَلاَ تُفْهَمُ Ve mutlakan kalbe ʹârız olan hâtıraya ıtlâk olunur; tekûlu: وَقَعَ فِي خَلَدِي هَجْسٌ أَيْ شَيْءٌ Ve bir kimseyi bir işten döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَسَهُ إِذَا رَدَّهُ عَنِ الْأَمْرِ
اَلْهَجْسُ [el-hecs] (hâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Şol haberdir ki işitile, ammâ fehm olunmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı