el-hidâ΄ ~ اَلْهِدَاءُ

Kamus-ı Muhit - الهداء maddesi

اَلْهِدَاءُ [el-hidâ΄] (كِسَاءٌ [kisâ΄] vezninde) ʹÂrifâne tarîkiyle taʹâm eylemek maʹnâsınadır ki her biri bir türlü götürüp müctemiʹan safâlanmaktan ʹibârettir; yukâlu: هَادَى الرَّجُلَانِ هِدَاءً إِذَا جَاءَ أَحَدُهُمَا بِطَعَامٍ وَالْآخَرُ بِطَعَامٍ فَأَكَلَا مَعًا Ve

هِدَاءٌ [hidâ΄] Sülâsîden masdar olur, gelini güveyiye yollamak maʹnâsına; yukâlu: هَدَى الْعَرُوسَ إِلَى بَعْلِهَا هِدَاءً إِذَا زَفَّهَا إِلَيْهِ Ve

هِدَاءٌ [hidâ΄] ʹAklı zaʹîf, belâdetli nâdân kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ هِدَاءٌ أَيْ ضَعِيفٌ بَلِيدٌ

Vankulu Lugatı - الهداء maddesi

اَلْهِدَاءُ [el-hidâ΄] (hâ’nın kesri ve elifin meddiyle) Zevceyi zevcinin evine göndermeğe derler; tekûlu: هَدَيْتُ الْمَرْأَةَ إِلَى زَوْجِهَا هِدَاءً وَقَدْ هُدِيَتْ إِلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı