el-hecûm ~ اَلْهَجُومُ

Kamus-ı Muhit - الهجوم maddesi

اَلْهَجُومُ [el-hecûm] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Bagteten hücûm eder olan adama denir. Ve şol şedîd rüzgâra denir ki uğradığı hâneleri ve ثُمَامٌ [šamp;umâm] dedikleri otları kalʹ ve berbâd eder ola. Ve Ebû Ḵatâde Ḩârišamp; b. Ribʹî radıyallâhu ʹanhu hazretlerinin kılıcı adıdır.

اَلْهُجُومُ [el-hucûm] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Ansızın bir adama saldırıp yetişmek, ʹalâ-kavlin bir yere destûrsuz girmek yâhûd girmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَ عَلَيْهِ هُجُومًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا انْتَهَى إِلَيْهِ بَغْتَةً أَوْ دَخَلَ بِغَيْرِ إِذْنٍ أَوْ دَخَلَ Ve

هُجُومٌ [hucûm] Müteʹaddî olur; yukâlu: هَجَمَ فُلَانًا إِذَا أَدْخَلَهُ Ve binâ yıkılmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَ الْبَيْتُ إِذَا انْهَدَمَ Ve

هَجْمٌ [hecm] (رَجْمٌ [recm] vezninde) ve

هُجُومٌ [hucûm] Göz içeri batmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَتْ عَيْنُهُ هَجْمًا وَهُجُومًا إِذَا غَارَتْ Ve memede olan sütün cümlesini sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَ مَا فِي الضَّرْعِ إِذَا حَلَبَهُ Ve nesne sâkin ve epsem olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَ الشَّيْءُ إِذَا سَكَنَ وَأَطْرَقَ Ve

هَجْمٌ [hecm] Tard eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَمَ فُلَانًا هَجْمًا إِذَا طَرَدَهُ Ve

هَجْمٌ [hecm] Büyük kâseye denir; fethateynle de lügattir, cemʹi أَهْجَامٌ [ehcâm]dır. Ve Fezâre kabîlesi yurdunda bir su adıdır. Ve

هَجْمٌ [hecm] Tere denir, عَرَقٌ [ʹaraḵ] maʹnâsına. Ve terlemek maʹnâsına masdar olur; yukâlu: هَجَمَتْهُ الْهَوَاجِرُ أَيْ أَسَالَتْ عَرَقَهُ

Vankulu Lugatı - الهجوم maddesi

اَلْهَجُومُ [el-hecûm] (hâ’nın fethi ve cîm’in zammı ve meddiyle) Şol yeldir ki uğradığı evleri yıkıp harâb eyler ve ثُمَامٌ [šamp;umâm] dedikleri zaʹîf otları kalʹ eder.

اَلْهُجُومُ [el-hucûm] (zammeteynle) Bir nesnenin üzerine ansızın hamle kılmak; yukâlu: هَجَمْتُ عَلَى الشَّيْءِ بَغْتَةً أَهْجُمُ هُجُومًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَهَجَمْتُ غَيْرِي يَتَعَدَّى وَلَا يَتَعَدَّى Ve

هُجُومٌ [hucûm] Kış mevsimi dâhil olmağa dahi derler; yukâlu: هَجَمَ الشِّتَاءُ إِذَا دَخَلَ Ve göz içeri batmağa dahi derler; yukâlu: هَجَمَتْ عَيْنُهُ أَيْ غَارَتْ Ve devenin memesinde olan sütün cümlesin sağmağa dahi derler; tekûlu: هَجَمَتْ مَا فِي ضَرْعِ النَّاقَةِ إِذَا حَلَبَتْ كُلَّ مَا فِيهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı