اَلْهِنَّبْرُ [el-hinnebr] (صِنَّبْرٌ [ṡinnebr] vezninde) ve
اَلْهِنَبْرُ [el-hinebr] (سِبَحْلٌ [sibaḩl] vezninde) ve
اَلْهِنْبِرُ [el-hinbir] (زِبْرِجٌ [zibric] vezninde) Sırtlana, ʹalâ-kavlin أَبُو الْهِنَّبْرِ [ebu’l-hinnebr] erkeğine ve أُمُّ الْهِنَّبْرِ [ummu’l-hinnebr] dişisine denir. Ve
هِنَّبْرٌ [hinnebr] (صِنَّبْرٌ [ṡinnebr] vezninde) Öküze denir. Ve ata denir. Ve fenâ ve kemter sahtiyâna denir. Ve meşine denir, ʹalâ-kavlin kenârlarına denir.
اَلْهِنْبِرُ [el-hinbir] (زِبْرِجٌ [zibric] vezninde) Lafz-ı rubâʹî olmakla mahalli ḣه،ن،رḢ mâddesidir. Cevherî vehminden nâşî burada resm eylemiştir.
اَلْهِنْبِرُ [el-hinbir] (hâ’nın kesri ve nûn’un sükûnu ve bâ’nın kesriyle خِنْصِرٌ [ḣinṡir] vezni üzere) Yeleli kurdun yavrusu, Ebû Zeyd eyitti: أُمُّ الْهِنْبِرِ [ummu’l-hinbir] yeleli kurdun ismlerindendir, Benî Fezâre lügatinde. Ve Ebû ʹAmr eyitti: هِنْبِرٌ [hinbir] veled-i hımâr maʹnâsınadır, bu sebebden dişi olan hımâra أُمُّ الْهِنْبِرِ [ummu’l-hinbir] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı