اَلثِّلَلُ [ešamp;-šamp;ilel] (šamp;â’nın kesri ve lâm’ın fethiyle) Cemʹi, بَدْرَةٌ [bedret] ve بِدَرٌ [bider] gibi. Ve بَدْرَةٌ [bedret] küçük tuluma derler. Ve kaçan koyunla keçi karışıp sürü olsalar o zamânda mecmûʹuna ثَلَّةٌ [šamp;ellet] derler. Ve
ثَلَّةٌ [šamp;ellet] Yüne derler,صُوفٌ [ṡûf] maʹnâsına; yukâlu: كِسَاءٌ جَيِّدُ الثَّلَّةِ Yaʹnî kilimin yünü hûb olsa; ve yukâlu: حَبْلٌ ثَلَّةٌYaʹnî ip yünden olsa. Ve deve tüyünden ve kıldan olan ipe ثَلَّةٌ demezler. Ve ammâ bunların üçü bir yere cemʹ olunsa عِنْدَ فُلَانٍ ثَلَّةٌ كَثِيرَةٌ derler. Ve
ثَلَّةٌ [šamp;ellet] Kuyudan çıkarılan toprağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı