حُمَادَى [ḩumâdâ] (قُصَارَى [ḵuṡârâ] vezninde) ve
حُمَادُ [ḩumâd] (elif-i maksûresiz قُصَارُ [ḵuṡâr] vezninde) Gâyet ve müntehâ maʹnâsınadır; yukâlu: حُمَادَاكَ أَنْ تَفْعَلَ وَحُمَادَىَّ أَنْ أَفْعَلَ كَذَا أَيْ غَايَتُكَ وَغَايَتِي Maʹlûm ola ki حَدَادٌ [ḩadâd] mâddesinde nevʹan bast olunduğu üzere bu veznlerde olan baʹzı elfâz, mevzûnu olan قُصَارَى [ḵuṡârâ] ve قُصَارُ [ḵuṡâr] kelimelerine haml ile gâyet ve müntehâ maʹnâsı irâde ve her mâddenin medlûlü dahi iʹtibâr olunur ve قُصَارَى [ḵuṡârâ] dahi bu gûnedir ki ʹâkıbet-i maksûre demektir ve bunlar lâzımü’l-izâfedir. Pes حُمَادَاكَ lafzı عَاقِبَتُكَ الَمْحَمْوُدَةُ kuvvesindedir ve bunlar istiʹmâlât-ı ʹArabda şâyiʹdir.
حُمَادَى [ḩumâdâ] (ḩâ’nın zammıyla ve elifin kasrıyla) Gâyet maʹnâsınadır; ve minhu kavluhum حُمَادَاكَ أَنْ تَفْعَلَ كَذَا أَيْ غَايَتُكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı