اَلْحَوْضُ [el-ḩavḋ] (hâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Maʹlûmdur ki lisânımızda dahi havuz taʹbîr olunur. Cemʹi حِيَاضٌ [ḩiyâḋ] gelir ki aslı حِوَاضٌ [ḩivâḋ] idi, ḩâ’nın meksûriyyeti vâv’ı yâ’ya ibdâl eyledi ve أَحْوَاضٌ [aḩvâḋ] gelir. Mâdde-i mezbûr حَاضَتِ الْمَرْأَةُ yâhûd حَاضَ الْمَاءَ أَيْ جَمَعَهُ mâddesinden me΄hûzdur. Ve
حَوْضٌ [ḩavḋ] Masdar olur, suyu biriktirmek maʹnâsına; yukâlu: حَاضَ الْمَاءَ يَحُوضُ حَوْضًا إذا جَمَعَهُ Ve havuz yapmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَاضَ الرَّجُلُ إِذَا اتَّخَذَ حَوْضًا
اَلْحِيَاضُ [el-ḩiyâḋ] (ḩâ’nın kesriyle) Kezâlik cemʹi. Ve
حَوْضٌ [ḩavḋ] Havuz yapmak maʹnâsına da gelir; tekûlu: حُضْتُ أَحُوضُ حَوْضًا إِذَا اتَّخَذْتَ حَوْضًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı