اَلدِّخَالُ [ed-diḣâl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Bir kerre su içmiş deveyi iki susuz develerin aralığına idhâl edip havuza sürmeğe denir, tâ ki gereği gibi içmediyse onlar ile içip reyyân ola; dâl’ın zammıyla da lügattır; yukâlu: سَقَى بَعِيرَهُ بِالدِّخَالِ وَهُوَ أَنْ تُدْخِلَ بَعِيرًا قَدْ شَرِبَ بَيْنَ بَعِيرَيْنِ لَمْ يَشْرَبَا لِيَشْرَبَ مَاءً عَسَاهُ لَمْ يَكُنْ شَرِبَ Ve
دِخَالٌ [diḣâl] At kısmının saçlarına denir. Ve دِخَالُ الْمَفَاصِلِ [diḣâlu’l-mefâṡil] دَخِيلٌ [deḣîl] gibi bedende birbirine sokuşmuş kunt ve müstahkem en yerlerine denir. Mü΄ellif bunu da müsâmaha ile beyân eylemiştir, zîrâ دُخُولُ بَعْضِهَا فِي بَعْضٍ ʹibâretiyle resm eylemiştir, pes masdar ism-i fâʹil maʹnâsına haml olunur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı