اَلشَّخْلُ [eş-şaḣl] (şîn’in fethi ve ḣâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Meşrûbu süzüp durultmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَلَ الشَّرَابَ شَخْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا صَفَّاهُ Ve hayvândan süt sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَخَلَ النَّاقَةَ إِذَا حَلَبَهَا Ve
شَخْلٌ [şaḣl] Sadîk dosta ʹalâ-kavlin musâdakat eden tâze gulâma denir, شَخِيلٌ [şeḣîl] dahi bu maʹnâyadır, أَمِيرٌ [emîr] vezninde; yukâlu: لَهُ شَخْلٌ وَشَخِيلٌ أَيْ صَدِيقٌ أَوْ هُوَ الْغُلَامُ الْحَدَثُ الَّذِي يُصَادِقُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı