اَلشَّجِيرُ [eş-şecîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Kılıca ıtlâk olunur; yukâlu: ضَرَبَهُ بِالشَّجِيرِ أَيِ السَّيْفِ Ve garîb olan adama ve deveye ıtlâk olunur. Ve şol oka ıtlâk olunur ki kendi ağacından olmayan oklar aralığına düşmüş ola. Ve
شَجِيرٌ [şecîr] Sâhib maʹnâsınadır; burada sâhib gâlibâ sohbettendir, zîrâ Esâs’ta صَدِيقٌ [ṡadîḵ] ile mübeyyendir. Ve
شَجِيرٌ [şecîr] Kötü ve kemter şey΄e denir; yukâlu: شَيْءٌ شَجِيرٌ أَيْ رَدِيءٌ
اَلشَّجِيرُ [eş-şecîr] (şîn’in fethi ve cîm’in kesriyle) Garîb maʹnâsınadır, gerek insândan olsun gerek deveden olsun. Ve
شَجِيرٌ [şecîr] Şol oka derler ki kendi ağacından olmayan okların arasına düşmüş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı