şedḣ ~ شَدْخٌ

Kamus-ı Muhit - شدخ maddesi

اَلشَّدْخُ [eş-şedḣ] (şîn’in fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Kabak ve kavun gibi ratb nesneyi kırmak, ʹalâ-kavlin baş ve kemik makûlesi yâbis nesneyi kırmak maʹnâsınadır; yukâlu fi’l-evveli: شَدَخَ الْبِطِّيخُ أَوِ الْحَنْظَلُ شَدْخًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي ve yukâlu fi’s-sânî: شَدَخَ رَأْسَهُ أَوِ الْعَظْمَ شَدْخًا إِذَا كَسَرَهُ Ve Ṡiḩâḩ ve Nihâye’de ve sâ΄ir baʹzı ümmehâtta kavun ve baş gibi içi boş nesneyi kesr ile mukayyeddir, gerek ratb ve gerek yâbis olsun. Ve Esâs’ta tenvîʹle şey΄-i ecvefi kesr ve yâ rahs ve mülâyim nesneyi sıkıp ufatmakla mukayyeddir ki o dahi ecvef ola, niteki hanzal ile temsîli onu müşʹirdir. Ve

شَدْخٌ [şedḣ] Meyl eylemek maʹnâsınadır. Şârihin beyânına göre tarîk-i müstakîmden meyl ve inhirâf eylemek maʹnâsınadır, gerek hissî ve gerek maʹnevî olsun; yukâlu: شَدَخَ الرَّجُلُ إِذَا مَالَ عَنِ الْقَصْدِ Ve atın alnında olan beyâz, burnuna kadar mümtedd olup yayılmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَخَتْ غُرَّةُ الْفَرَسِ إِذَا انْتَشَرَتْ وَسَالَتْ سُفْلاً Ve bir kimsenin مُشَدَّخٌ [muşeddaḣ]ına yaʹnî burgaç yerine vurmak yâ dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَخَ فُلاَنًا إِذَا أَصَابَ مُشَدَّخَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı