ʹUtbet ~ عُتْبَةُ

Kamus-ı Muhit - عتبة maddesi

عِتْبَانُ [ʹİtbân] (سِرْحَانٌ [sirḩân] vezninde) ve

مُعَتِّبٌ [Muʹattib] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) ve

عُتْبَةُ [ʹUtbet] (جُرْعَةٌ [curʹat] vezninde) ve

عُتَيْبَةُ [ʹUteybet] (جُهَيْنَةُ [cuheynet] vezninde) Esâmî-i ricâldendir.

اَلْعَتَبَةُ [el-ʹatebet] (fetehâtla) Kapının alt eşiğine denir, أُسْكُفَّةُ الْبَابِ [uskuffetu’l-bâb] maʹnâsına; ʹalâ-kavlin üst eşiğine denir. Ve

عَتَبَةٌ [ʹatebet] Şiddet ve sahtî maʹnâsınadır; yukâlu: بِاْلأَمْرِ عَتَبَةٌ أَيْ شِدَّةٌ Ve kerîh ve nâ-hoş ve müstehcen işe denir. Ve kişinin hatununa ıtlâk olunur. Pes buna göre alt eşiğine denmek iktizâ eder. Ve bu kinâyedir, niteki نَعْلٌ [naʹl] ve قَارُورَةٌ [ḵârûret] ve بَيْتٌ [beyt] ve قَيْدٌ [ḵayd] ve شَاةٌ [şât] ile de kinâye ederler. Ve minhu hadîsu İbrâhîm li-İsmâʹîl ʹaleyhima’s-selâm: “غَيِّرْ عَتَبَةَ بَابِكَ”

Vankulu Lugatı - عتبة maddesi

اَلْعَتَبَاتُ [el-ʹatebât] Kezâlik عَتَبَةٌ [ʹatebet]in cemʹi gelir. Ve

عَتَبَةٌ [ʹatebet] Kapının eşiğine dahi derler, bunun dahi cemʹi عَتَبٌ [ʹateb] gelir. Ve

عَتَبَةٌ [ʹatebet] Emr-i kerîhe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ حُمِلَ عَلَى عَتَبَةٍ أَيْ أَمْرٍ كَرِيهٍ مِنَ الْبَلَاءِ ve yukâlu: مَا فِي هَذَا الْأَمْرِ رَتَبٌ وَلَا عَتَبٌ أَيْ شِدَّةٌ Ve رَتَبٌ [reteb] dahi râ’nın ve tâ’nın fethiyle şiddet maʹnâsınadır. Ve

عَتَبٌ [ʹateb] Orta parmakla serçe parmak arasında olan parmağa da derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı