meremmet ~ مَرَمَّةٌ

Vankulu Lugatı - مرمة maddesi

اَلْمَرَمَّةُ [el-meremmet] (fethateynle ve mîm-i ahîrin teşdîdiyle) Islâh etmek; tekûlu: رَمَمْتُ الشَّيْءَ أَرُمُّهُ رَمًّا وَمَرَمَّةً مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا أَصْلَحْتَهُ Ve bir kimsenin hâlini ıslâh etmeğe dahi derler; yukâlu: قَدْ رَمَّ شَانَهُ إِذَا أَصْلَحَهَا Ve

رَمٌّ [remm] Yemek maʹnâsına da gelir, ekl gibi; yukâlu: رَمَّهُ إِذَا أَكَلَهُ Ve fi’l-hadîsi: “اَلْبَقَرُ تَرُمُّ مِنْ كُلِّ شَجَرٍ” أَيْ تَأْكُلُ Ve fî hadîsi ʹUrve b. ez-Zubeyr “كُنَّا أَهْلَ ثُمِّهِ وَرُمِّهِ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى عُمُمِهِ” Ebû ʹUbeyd eyitti: Ehl-i hadîs olanlar ثَمٌّ [šamp;emm]i ve رَمٌّ [remm]i zammla rivâyet kılmışlardır lâkin vech ثَمِّهِ ve رَمِّهِ dir fethle dedi ki ثَمٌّ [šamp;emm] ıslâh etmeğe ve رَمٌّ [remm] ekl etmeğe derler. Ve عُمُمٌ [ʹumumm] zammeteynle cesed maʹnâsınadır, yaʹnî hattâ büyüyüp cesedi kemâlin buldu. Ve

مَرَمَّةٌ [meremmet] Davar dudağına dahi der[ler] ʹalâ-mâ se-yecî΄u inşâallâhu taʹâlâ.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı