mezr ~ مَزْرٌ

Kamus-ı Muhit - مزر maddesi

اَلْمَزْرُ [el-mezr] (mîm’in fethi ve zâ-yı muʹcemenin sükûnuyla) Bir nesnenin çâşnîsini bilmek için cüz΄îce sorar gibi içmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَرَهُ مَزْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا حَسَاهُ لِلذَّوْقِ Ve

مَزْرٌ [mezr] Zarîf adama denir. Ve parmakla yavaşça çimdiklemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَرَهُ مَزْرًا وَهُوَ دُونَ الْقَرْصِ Ve kırbanın aslâ boş ve büğrü yerini komayıp gereği gibi doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَرَ الْقِرْبَةَ إِذَا لَمْ يَدَعْ فِيهَا أَمْتًا Ve bir kimseye gayz ve ʹadâvet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَرَ الرَّجُلَ إِذَا غَاظَهُ Ve bir nesneyi azca içmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَزَرَ مِنَ اللَّبَنِ إِذَا شَرِبَ مِنْهُ قَلِيلاً

اَلْمِزْرُ [el-mizr] (mîm’in kesriyle) Oğuz ve ahmak adama denir. Ve darıdan ve arpadan ve mısır buğdayından maʹmûl nebîze denir ki boza ve arpa suyu taʹbîr olunur; yukâlu: تَمَزَّرَ الْمِزْرُ الْمِزْرَ أَيْ الرَّجُلُ الْأَحْمَقُ نَبِيذَ الذُّرَةِ أَوِ الشَّعِيرَ Ve

مِزْرٌ [mizr] Asl ve esâs maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ الْمِزْرِ أَيِ الْأَصْلِ

Vankulu Lugatı - مزر maddesi

اَلْمِزْرُ [el-mizr] (mîm’in kesri ve zâ’nın sükûnuyla) Şarâblardan bir nevʹdir. Ve Ebû ʹUbeyd eyitti: İbn ʹÖmer radıyallâhu ʹanhumâ şarâbları tefsîr edip eyitti: بِتْعٌ [bitʹ] bâ-i muvahhadenin kesri ve tâ’nın sükûnuyla ve ʹayn-ı mühmele ile nebîz-i ʹaseldir. Ve جِعَةٌ [ciʹat] cîm’in kesri ile ve ʹayn’ı mühmele ile nebîz-i şaʹîrdir. Ve مِزْرٌ [mizr] darıdan olandır. Ve سَكَرٌ [seker] sîn-i mühmelenin ve kâf’ın fethiyle hurmâdan olandır. Ve خَمْرٌ [ḣamr] yaş üzümden olandır. Ve ammâ سُكُرٌ [sukur] ki zammeteynle ve râ’nın sükûnuyla Ḩabeş tâ΄ifesinin hamrıdır. Ebû Mûsâ-yı Eşʹarî eyitti: سُكُرٌ [sukur] ki darıdan olur ve ona سُقُرْقُعٌ [suḵurḵuʹ] dahi derler sîn’in ve ḵâfeynin zammıyla ve ʹayn-ı mühmele ile gûyâ ki سُقُرْقُعٌ [suḵurḵuʹ] سُكُرْكَه nin muʹarrebidir ki سُكُرْكَه Ḩabeş lisânı üzeredir. Ve

مِزْرٌ [mizr] Ahmak olan kimseye dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı