اَلْأَحَقُّ [el-eḩaḵḵ] حَقِيقٌ [ḩaḵîḵ] lafzından efʹal-i tafdîldir; yukâlu: هُوَ أَحَقُّ بِهِ مِنْهُ أَيْ حَقِيقٌ وَحِقَّةٌ آكَدُ مِنْهُ Ve
أَحَقُّ [eḩaḵḵ] Şol ata ıtlâk olunur ki yürürken ayaklarını ellerinin bastığı mevziʹe basıp aslâ artırmaz ola ki meʹâyibdendir; sübût maʹnâsından me΄hûzdur; yukâlu: فَرَسٌ أَحَقُّ إِذَا كَانَ يَضَعُ حَافِرَ رِجْلِهِ مَوْضِعَ يَدِهِ Ve aslâ terlemez olan ata ıtlâk olunur; yukâlu: فَرَسٌ أَحَقَّ إِذَا كَانَ لاَ يَعْرَقَ
اَلْأَحَقُّ [el-eḩaḵḵ] (hemzenin ve ḩâ’nın fethiyle) Şol attır ki terlemez. Ve
أَحَقُّ [eḩaḵḵ] Şol ata dahi derler ki ayakların elleri bastığı yere basa, ileri ve geri basmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı