أَحَدُالْأَحَدِينَ [eḩadu’l-eḩadîn] (hemzelerin ve ḩâ’ların fethiyle) ve
وَاحِدُالْأَحَدِينَ [vâḩidu’l-eḩadîn] ve
وَاحِدُالْآحَادِ [vâḩidu’l-âḩâd] ve
إِحْدَىالْإِحَدِ [iḩde’l-iḩad] Bunların mecmûʹunda لاَ مِثْلَ لَهُ maʹnâsınadır, yaʹnî fazîletle müteferrid olanlar beyninde misl ve nazîri yoktur demektir ki lisânımızda yek-dâneler yek-dânesi taʹbîr olunur; yukâlu: فُلاَنٌ أَحَدُ الْأَحَدِينَ وَوَاحِدُ الْأَحَدِينَ وَوَاحِدُ الْآحَادِ وَإِحْدَى الْإِحَدِ أَيْ لاَ مِثْلَ لَهُ وَهُوَ أَبْلَغُ الْمَدْحِ Ve إِحْدَى الْإِحَدِ [iḩde’l-iḩad] ʹAkl kabûl etmeyecek emr-i münker-i ʹazîmde istiʹmâl olunur; yukâlu: إِنِّي بِإِحْدَى الْإِحَدِ أَيْ بِالْأَمْرِ الْمُنْكَرِ الْعَظِيمِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı