اَلْإِعْمَارُ [el-iʹmâr] (hemzenin kesri ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bir nesneyi ʹömrü oldukça bir kimseye vermektir,bu şartla ki öldükten sonra yine kendiye ʹavdet ede; yukâlu: أَعْمَرْتُهُ دَارًا أَوْ أَرْضًا أَوْ إِبِلًا إِذَا أَعْطَيْتَهُ إِيَّاهَا وَقُلْتَ هِيَ لَكَ عُمْرِي أَوْ عُمْرَكَ فَإِذَا مِتَّ رَجَعَتْ إِلَيَّ Ve
إِعْمَارٌ [iʹmâr] Bir yeri maʹmûr bulmağa dahi derler; tekûlu: أَعْمَرْتُ الْأَرْضَ إِذَا وَجَدْتَهَا مَعْمُورَةً Ve Ebû Zeyd eyitti: إِعْمَارٌ [iʹmâr] Bârî taʹâlâya nisbet olundukta تَعْمِيرٌ [taʹmîr] maʹnâsına gelir; yukâlu: أَعْمَرَ اللهُ بِكَ مَنْزِلَكَ وَلَا يُقَالُ أَعْمَرَ الرَّجُلُ مَنْزِلَهُ بِالْأَلِفِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı