el-meḩâsin ~ اَلْمَحَاسِنُ

Kamus-ı Muhit - المحاسن maddesi

اَلْمَحَاسِنُ [el-meḩâsin] (mîm’in fethiyle) Gayr-i kıyâs üzere حُسْنٌ [ḩusn] lafzının cemʹidir ki zikr olundu, gûyâ ki müfredi مَحْسَنٌ [maḩsen] tahayyül olunmuştur. Ve مَحَاسِنُ [meḩâsin] مَحْسَنٌ [maḩsen] lafzından ki مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde ism-i mekândır, cemʹ olur vücûd-ı insânîde mevkiʹ-i hüsn ü cemâl olan yerlere denir. Ve ʹinde’l-baʹz bu maʹnâda müfredi yoktur; yukâlu: أُنْظُرْ إِلَى مَحَاسِنِ بَدَنِهِ أَيِ الْمَوَاضِعِ الْحَسَنَةِ

Vankulu Lugatı - المحاسن maddesi

اَلْمَحَاسِنُ [el-meḩâsin] (mîm’in fethi ve sîn’in kesriyle) حُسْنٌ [ḩusn]un cemʹidir, ʹalâ-hilâfi’l-kıyâs gûyâ ki مَحْسَنٌ [maḩsen]in cemʹidir. Ve

مَحَاسِنُ [meḩâsin] Evsâf-ı hamîdeye dahi derler ki مَسَاوِي [mesâvî]nin mukâbilidir. Ve

حُسْنٌ [ḩusn] Hûb olmak maʹnâsına masdar da gelir; yukâlu: حَسُنَ حُسْنًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ Ve eger dilersen zammeyi tahfîf edip حَسْنَ [ḩasne] dersin sîn’in sükûnuyla ve sîn’in zammesin ḩâ’ya nakl etmek câ΄iz değildir, zîrâ حَسُنَ haberdir ve nakli fiʹl-i medh yâhûd fiʹl-i zemm olduğu vaktte olur, zîrâ medh ve zemm için olmayıcak نِعْمَ ve بِئْسَ kelimelerine müşâbih olmaz. Ve cevâz-ı naklde hod asl yaʹnî harf-i sânî teskîn olunup hareketi mâ kabline verilmede asl نِعْمَ ve بِئْسَ kelimeleridir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı