el-medâk ~ اَلْمَدَاكُ

Kamus-ı Muhit - المداك maddesi

اَلدَّوْكُ [ed-devk] (شَوْكٌ [şevk] vezninde) ve

اَلْمَدَاكُ [el-medâk] (mîm’in fethiyle) Ezmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَاكَ الشَّيْءَ يَدُوكُ دَوْكًا وَمَدَاكًا إِذَا سَحَقَهُVe cimâʹ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: دَاكَ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve nâs şûriş ve kavga ve fitneye düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَاكَ الْقَوْمُ إِذَا وَقَعُوا فِي اخْتِلَاطٍVe halk birden hasta olmak maʹnâsınadır, gûyâ ki hastalık mecmûʹunu sahk eder; yukâlu: دَاكَ الْقَوْمُ إِذَا مَرِضُوا Ve bir adamı suya yâhûd toprağa daldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَاكَ فُلَانًا إِذَا غَتَّهُ فِي مَاءٍ أَوْ تُرَابٍ

Vankulu Lugatı - المداك maddesi

اَلْمَدَاكُ [el-medâk] (mîm’in fethiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: دَاكَ الطِّيبَ يَدُوكُهُ دَوْكًا وَمَدَاكًا إِذَا سَحَقَهُ ve

مَدَاكٌ [medâk] Kezâlik şol taşa derler ki üzerinde tîb döverler. Ve

دَوْكٌ [devk] Halk birbirine karışıp seyrân ve devrân etmeğe dahi derler; yukâlu: بَاتَ الْقَوْمُ يَدُوكُونَ دَوْكًا إِذَا بَاتُوا فِي اخْتِلَاطٍ وَدَوَرَانٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı