اَلتَّثْبِيجُ [et-tešamp;bîc] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ثَبَجٌ [šamp;ebec] ile iki maʹnâ-yı evvelde mürâdiftir; yukâlu: ثَبَّجَ الْكَلاَمَ وَالْخَطَّ تَثْبِيجًا بِمَعْنَى ثَبَجَ Ve
تَثْبِيجٌ [tešamp;bîc] Çoban ve deveci makûlesi kimse sopasını arkuru sırtına ve ellerini onun arzına vazʹ ile dayanmak maʹnâsınadır ki yorgunluk hâletinde öylece ederler; yukâlu: ثَبَّجَ الرَّاعِي بِالْعَصَا إِذَا جَعَلَهَا عَلَى ظَهْرِهِ وَجَعَلَ يَدَيْهِ مِنْ وَرَائِهَا
اَلتَّثْبِيجُ [et-tešamp;bîc] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Çoban ʹasâsını arkasına alıp ellerin ʹasânın üzerine ardmağa derler. Ve
تَثْبِيجٌ [tešamp;bîc] Kitâbı yâhûd kelâmı mücmel kılmak; yukâlu: ثَبَّجَ الْكِتَابَ وَالْكَلَامَ تَثْبِيجًا إِذَا لَمْ يُبَيِّنْهُ Ve
تَثْبِيجٌ [tešamp;bîc] Ayakları ucu üzere çömelip oturmak; yukâlu: ثَبَّجَ الرَّجُلُ إِذَا أَقْعَى عَلَى أَطْرَافِ قَدَمَيْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı