teḣarrum ~ تَخَرُّمٌ

Kamus-ı Muhit - تخرم maddesi

Şârih der ki مُتَخَرَّمٌ [muteḣarrem] olan zend yaʹnî bir tarafı kesilip yirilmiş olan çakmağın âteşi çıkmamakla hayr ve menfaʹati olmadığından hayr ve fâ΄idesi olmayıp hemân beyhûde cevr ve cefâ ve evzâʹ-ı ahmakâne ile ilkâ-i sıklet eden kimseden kinâye edip يَتَخَرَّمُ زَنْدُهُ derler, fâ΄idesiz istîlâ eder demektir; kezâlik تَخَرَّمَ زَبَدُهُ derler ki bâ-i muvahhade iledir, kere yağına denir, gazabı sâkin oldu diyecek yerde istiʹmâl ederler. İntehâ. Ve

تَخَرُّمٌ [teḣarrum] Ḣurremiyye tâ΄ifesinin dîn ve âyînlerine tâbiʹ olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَخَرَّمَ الرَّجُلُ إِذَا دَانَ بِدِينِ الْخُرَّمِيَّةِ

Vankulu Lugatı - تخرم maddesi

اَلتَّخَرُّمُ [et-teḣarrum] (fethateynle ve râ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: إِخْتَرَمَهُمُ الدَّهْرُ وَتَخَرَّمَهُمْ أَيِ اقْتَطَعَهُمْ وَاسْتَأْصَلَهُمْ Ve

تَخَرُّمٌ [teḣarrum] Bir kimsenin gazabı sâkin olmak mahallinde dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: تَخَرَّمَ زَبَدُ فُلَانٍ إِذَا سَكَنَ غَضَبُهُ Ve

تَخَرُّمٌ [teḣarrum] Ḣurremiyye tâ΄ifesinin dînine tâbiʹ olmağa dahi derler ki onlar ashâb-ı tenâsuh ve ibâhattır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı