ḣarbeḵat ~ خَرْبَقَةٌ

Kamus-ı Muhit - خربقة maddesi

اَلْخِرْبَاقُ [el-ḣirbâḵ] (سِرْبَالٌ [sirbâl] vezninde) Boyu pek uzun olarak iri gövdeli hatuna denir, ʹalâ-kavlin çabuk yürür olan hatuna denir. Ve

خِرْبَاقٌ [Ḣirbâḵ] Bir rivâyette Žu’l-Yedeyn ile mülakkab olan sahâbî ismidir. Ve

خِرْبَاقٌ [ḣirbâḵ] خَرْبَقَةٌ [ḣarbeḵat] gibi masdar olur, tîz tîz yürümek maʹnâsına; yukâlu: خَرْبَقَ الرَّجُلُ خَرْبَقَةً وَخِرْبَاقًا إِذَا أَسْرَعَ فِي الْمَشْيِ Ve zartalamak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْبَقَ الْحِمَارُ إِذَا ضَرَطَ Ve

خَرْبَقَةٌ [ḣarbeḵat] ve

خِرْبَاقٌ [ḣirbâḵ] Bir nesneyi yırtmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْبَقَ الثَّوْبَ إِذَا شَقَّهُ Ve kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْبَقَ الشَّيْءَ إِذَا قَطَعَهُ Ve bir işi fâsid ve tebâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْبَقَ الْعَمَلَ إِذَا أَفْسَدَهُ Ve yağmur yeri hendek hendek edip yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَرْبَقَ الْغَيْثُ الْأَرْضَ إِذَا شَقَّقَهَا Ve

خَرْبَقَةٌ [ḣarbeḵat] Dişi keçi kısmına mahsûs zecr ve âzârdan hikâyedir.

Vankulu Lugatı - خربقة maddesi

اَلْخَرْبَقَةُ [el-ḣarbeḵat] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet]) Yarmak, şakk maʹnâsına; yukâlu: خَرْبَقْتُ الثَّوْبَ إِذَا شَقَقْتَهُ Ve gâh olur خَبْرَقْتُ dahi derler pes bu جَبْذٌ ile جَذْبٌ gibi olur, çekmek maʹnâsına. Ve

خَرْبَقَةٌ [ḣarbeḵat] Kesmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: خَرْبَقْتُ الشَّيْءَ مِثْلُ خَرْدَلْتُهُ أَيْ قَطَعْتُهُ Ve

خَرْبَقَةٌ [ḣarbeḵat] ʹAmeli fâsid kılmağa dahi derler; yukâlu: خَرْبَقَ عَمَلَهُ إِذَا أَفْسَدَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı