ḣurṡ ~ خُرْصٌ

Kamus-ı Muhit - خرص maddesi

اَلْخُرْصُ [el-ḣurṡ] (ḣâ’nın zammıyla) Ağacın dalına denir; yukâlu: قَطَعَ خُرْصَ الشَّجَرِ أَيْ غُصْنَهُ Ve mızrak kargısına denir, قَنَاةٌ [ḵanât] maʹnâsına. Ve temrene denir; bunda ḣâ’nın kesriyle de câ΄izdir; yukâlu: رَكَّبَ الْخُرْصَ فِي رُمْحِهِ أَيِ السِّنَانَ Ve altın ve gümüş halkaya denir, ʹalâ-kavlin küpenin halkasına yâhûd nisvân avadanlığında olan baʹzı küçük halkaya denir; cemʹi خُِرْصَانٌ [ḣurṡân - ḣirṡân] gelir, ḣâ’nın zammı ve kesriyle. Ve hurmâ ağacının dalına denir, جَرِيدُ النَّخْلِ [cerîdu’n-naḣl] maʹnâsına. Ve şol ucu sivrilmiş ağaç pâresine denir ki su tulumunun ağzında olan bağa sokuşturulur; tekûlu: رَكِّبْ الْخُرْصَ فِي السِّقَاءِ وَهُوَ عُوَيْدٌ مُحَدَّدُ الرَّأْسِ يُغْرَزُ فِي عَقْدِهِ Bu maʹnâ münâsebetiyle pek az ve hakîr nesnede istiʹmâl olunur; yukâlu: مَا يَمْلِكُ خُرْصًا أَيْ شَيْئًا Bunda ḣâ’nın kesriyle de müstaʹmeldir. Ve

خُرْصٌ [ḣurṡ] (ḣâ’nın harekât-ı selâsıyla) Mızrak temreninin kovanı üzere olan demirine denir ki yalman tarafı olacaktır, ʹalâ-kavlin temrenin aşağısını çeviren halkaya denir. Ve mızrağın kendisine denir, رُمْحٌ [rumḩ] maʹnâsına. Ve dağarcığa denir.

اَلْخِرْصُ [el-ḣirṡ] (ḣâ’nın kesriyle) Maʹnâ-yı evvelden ismdir, kadr ve kıyâs maʹnâsınadır; tekûlu: كَمْ خِرْصُ أَرْضِكَ أَيْ قَدْرُهَا وَمَا خُمِّنَ فِيهَا Ve

خِرْصٌ [ḣirṡ] Yanları ve eyegüleri kunt ve kavî olan tünd ve şedîd erkek deveye denir; yukâlu:جَمَلٌ خِرْصٌ أَيْ شَدِيدٌ ضَلِيعٌ Ve latîf ve nâzük mızrağa denir. Ve ayıya denir, دُبٌّ [dubb] gibi. Gâliben bunda ḣırs-ı Fârisî muʹarrebidir. Ve Muṯarrizî rivâyeti üzere zenbîle de denir. Ve dağarcığa denir, جِرَابٌ [cirâb] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - خرص maddesi

اَلْخِرْصَانُ [el-ḣirṡân] (ḣâ’nın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Cemʹi, halkalar maʹnâsına. Ve

خُرْصٌ [ḣurṡ] (ḣâ’da harekât-ı selâs ile) Şol gönder demiridir ki gönder demirinin kovanı üzerindedir ki gönder demirinin sivrisi demek olur. Ve gâh olur gönderin kendiye dahi خُرْصٌ [ḣurs] derler. Ve

خِرْصٌ [ḣirṡ] (ḣâ’nın kesri ve zammıyla ve râ’nın sükûnuyla) Hurmâ budağı ki üzerinden yaprağı sıyrılmış ola. Ve

خُرْصٌ [ḣurṡ] (kezâlik ḣâ’nın zammıyla) Şol ucu sivrilmiş ağaç pâresidir ki meşk ağzında olan bağa sancılır; ve minhu kavluhum: “مَا يَمْلِكُ فُلَانٌ خُرْصًا وَلَا خِرْصًا” أَيْ شَيْئًا Gâlibâ خُرْصٌ [ḣurṡ]-ı evvelden halka ve sânîden zikr olunan ağaç murâddır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı