defîf ~ دَفِيفٌ

Kamus-ı Muhit - دفيف maddesi

اَلدَّفُّ [ed-deff] (dâl’ın fethi ve fâ’nın teşdîdiyle) Her nesnenin yanına, ʹalâ-kavlin yanın yüzüne denir; yukâlu: بَاتَ يَتَقَلَّبُ عَلَى دَفَّيْهِ أَيْ عَلَى جَنْبَيْهِ أَوِ الدَّفُّ صَفْحَتُهُ [ve] دَفَّةٌ [deffet] dahi bu maʹnâyadır, hâ’yla. Ve

دَفٌّ [Deff] Beyne’l-Ḩaremeyn Mekke’ye karîb bir mevziʹ adıdır. Ve masdar olur, bir nesneyi bi’t-tamâm alıp havâya savurmak maʹnâsına; yukâlu: دَفَّ الشَّيْءَ دَفًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا اسْتَأْصَلَهُ وَنَسَفَهُ Ve

دَفُّ الرَّمْلِ [deffu’r-reml] ve

دَفُّ الْأَرْضِ [deffu’l-arḋ] Kumluğun ve arzın cevânibinde olan sınır gibi tümseğe denir, gûyâ ki yanlarıdır. Ve

دَفٌّ [deff] ve

دَفِيفٌ [defîf] Deve kısmı mülâyim ve âhestece yürüyüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: دَفَّتِ الْإِبِلُ دَفًّا وَدَفِيفًا إِذَا سَارَتْ لَيِّنًا ve mutlakan yapça yapça yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: دَفَّ الرَّجُلُ دَفًّا وَدَفِيفًا إِذَا مَشَى خَفِيفًا Ve

دَفٌّ [deff] Sâz-ı maʹrûf ismidir ki dâ΄ire ve bir nevʹine hânkâhlarda مِظْهَرٌ [miżher] taʹbîr ederler. Bunda dâl’ın zammıyla lügat-ı aʹlâdır; cemʹi دُفُوفٌ [dufûf] gelir. Ve Aḩmed b. Nuṡayr ed-Defûfî muhaddisîndendir. Ve

دَفٌّ [deff] Kuş kanatlarını oynatmak maʹnâsınadır, tayerân hâlinde olur; ve minhu’l-hadîsu: “يُؤْكَلُ مَا دَفَّ لاَ مَا صَفَّ” Yaʹnî “Güvercin gibi uçarken kanatlarını oynatır olan kuşların lahmı me΄kûl olup nesr ve sakr gibi kanatlarını oynatmayıp bast ederek uçanların me΄kûl değildir.” Bu hadîs Nihâye’de “كُلْ مَا دَفَّ وَلاَ تَأْكُلْ مَا صَفَّ” ʹibâretiyle müsebbettir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı