desîʹat ~ دَسِيعَةٌ

Kamus-ı Muhit - دسيعة maddesi

اَلدَّسِيعَةُ [ed-desîʹat] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Çok bahşişe denir; دَفْعٌ [defʹ] maʹnâsındandır, ʹatiyye-i cezîle maʹnâsına. Ve sirişt ve tabîʹat maʹnâsınadır; yukâlu: كَرِيمُ الدَّسِيعَةِ أَيِ الطَّبِيعَةِ Ve دَسْكَرَةٌ [deskeret] maʹnâsınadır ki meyhâneye ve hadem ve haşem karârgâhlarını müştemil sarâya denir, pâdişâh sarâyı ve paşa kapısı ve ağa kapısı gibi. Ve

دَسِيعَةٌ [desîʹat] Ağaçtan büyük kavataya denir. Ve elvân ve nefâyis-i etʹime ile müretteb sofra ve simâta denir, mâ΄ide-i kerîme maʹnâsına. Ve zor ve kuvvet maʹnâsınadır; دَسَائِعُ [desâ΄iʹ] cemʹidir.

Vankulu Lugatı - دسيعة maddesi

اَلدَّسِيعَةُ [ed-desîʹat] (dâl’ın fethi ve sîn’in kesri ve meddiyle) Bahşiş, ʹatiyye maʹnâsına; yukâlu: فُلَانٌ ضَخْمُ الدَّسِيعَةِ ʹazîmü’l-ihsân maʹnâsına. Ve fi’l-hadîsi: “أَلَمْ أَجْعَلْكُمْ تَرْبَعُ وَتَدْسَعُ” أَيْ تَأْخُذُ الْمِرْبَاعَ وَتُعْطِي الْجَزِيلَ Ve مِرْبَاعٌ [mirbâʹ] mîm’in kesriyle şol nâkadır ki vakt-i rebîʹde doğurup erken doğura. Ve

دَسِيعَةٌ [desîʹat] Tabîʹate ve hilkate de derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı