ḋaḩvet ~ ضَحْوَةٌ

Kamus-ı Muhit - ضحوة maddesi

Şârih der ki bunlar fi’l-asl vech-i mezkûr üzere irtifâʹ-ı nehârın ismi olup baʹdehu vaktlerinde istiʹmâl olundular, bürûz ve zuhûr maʹnâsından me΄hûzdur. Ve ضُحَى [ḋuḩâ] lafzının baʹzılar fi’l-asl ضَحْوَةٌ [ḋaḩvet] lafzından cemʹ olup baʹdehu müfred gibi müstaʹmel olmasına zâhib oldular, ona mebnî mü΄ennestir dediler. Ve baʹzılar ʹan-asl müfred olmasına zâhib olmakla müzekkerdir dediler, pes musaggarında hâ΄ idhâl eylemediler. Ve mü΄ennesliğine zâhib olanlar, istiʹmâline nazaran yâhûd ضَحْوَةٌ [ḋaḩvet]in musaggarına iltibâs hazerinden yine musaggarında hâ΄ idhâl eylemediler. Ve işbu ضَحْوَة [ḋaḩvet] ve ضَحِيَّة [ḋaḩiyyet] ve ضُحَى [ḋuḩâ] mâddeleri hemîn zarfiyyet üzere istiʹmâl olunurlar. Ve eger içinde bulunduğun yevmin ضَحْوَةٌ [ḋaḩvet]i murâd olunursa tenvîn idhâl olunmaz, meselâ لَقِيتُهُ ضَحْوَةَ وَضُحَى denir. Ve eger gayr-i muʹayyen nehârın ضَحْوَةٌ [ḋaḩvet]i murâd olunursa munsarıf olur. İntehâ. Ve

ضَحْوَةٌ [ḋaḩvet] ضُحَى [ḋuḩâ] mevkiʹinde dahi istiʹmâl olunur; tekûlu: أَتَيْتُكَ ضَحْوَةً أَيْ ضُحًى Şârih der ki bu İbn Berrî rivâyetidir. Ve

ضُحَى [ḋuḩâ] (ḋâd’ın zammı ve elifin kasrıyla) Güneşe ıtlâk olunur; yukâlu: إِرْتَفَعَتِ الضُّحَى أَيِ الشَّمْسُ Ve vuzûh ve beyân manâsına müstaʹmeldir; yukâlu: مَا لِكَلَامِهِ ضُحًى أَيْ بَيَانٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı