اَلْغُلُّ [el-ġull] ve
اَلْغُلَّةُ [el-ġullet] (ġayn’ların zammıyla) ve
اَلْغَلَلُ [el-ġalel] (fethateynle) ve
اَلْغَلِيلُ [el-ġalîl] (أَزِيزٌ [ezîz] vezninde) Susuzluğa, ʹalâ-kavlin şiddetine denir ki pek susuzluktur yâhûd susuzluktan cevfin yanıp göyünmesine denir; yukâlu: أَخَذَهُ الْغُلُّ وَالْغُلَّةُ وَالْغَلَلُ وَالْغَلِيلُ أَيِ الْعَطَشُ أَوْ شِدَّتُهُ أَوْ حَرَارَةُ الْجَوْفِ Ve
غُلٌّ [ġull] ve
غُلَّةٌ [ġullet] Masdar olur, susamak yâhûd susuzluktan içerisi göyünmek maʹnâsına; yukâlu: غُلَّ الرَّجُلُ عَلَى الْمَجْهُولِ غُلًّا وَغُلَّةً إِذَا عَطِشَ أَوِ اشْتَدَّ أَوِ احْتَرَقَ جَوْفُهُ فَهُوَ غَلِيلٌ وَمَغْلُولٌ وَمُغْتَلٌّ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı