ġalṡamet ~ غَلْصَمَةٌ

Kamus-ı Muhit - غلصمة maddesi

اَلْغَلْصَمَةُ [el-ġalṡamet] (ġayn’ın ve ṡâd’ın fethiyle) Baş ile boyun beyninde olan ete denir, Türkîde süksün eti derler sîn’lerin zammıyla, ʹalâ-kavlin küçük dil ile kızıl öykenin kavuştuğu yerde olan yumrucaya denir yâhûd boğaz deliğinin başına denir, şevârib ve حَرْقَدَةٌ [ḩarḵadet]iyle ki Türkîde ünük başı taʹbîr olunur yâhûd lisânın köküne denir; yukâlu: إِشْتَكَى غَلْصَمَتَهُ وَهُوَ اللَّحْمُ بَيْنَ الرَّأْسِ وَالْعُنُقِ أَوِ الْعُجْرَةُ عَلَى مُلْتَقَى اللَّهَاتِ وَالْمَرِيءِ أَوْ رَأْسُ الْحُلْقُومِ بِشَوَارِبِهِ وَحَرْقَدَتِهِ أَوْ أَصْلُ اللِّسَانِ Ve

غَلْصَمَةٌ [ġalṡamet] سَادَةٌ [sâdet] ve شُرَفَاءُ [şurefâ΄] maʹnâsına müstaʹmeldir. Ve gürûh ve cemâʹat maʹnâsınadır. Ve masdar olur, zikr olunan غَلْصَمَةٌ [ġalṡamet]i kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَلْصَمَهُ إِذَا قَطَعَ غَلْصَمَتَهُ Ve bir adamın غَلْصَمَةٌ [ġalṡamet]inden tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَلْصَمَهُ إِذَا أَخَذَ بِغَلْصَمَتِهِ Ve şeref ve taʹayyün maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ فِي غَلْصَمَةٍ مِنْ قَوْمِهِ أَيْ فِي شَرَفٍ وَعَدَدٍ Yaʹnî “Kavmi içre sayılır şerîf ve zî-şândır.”

Vankulu Lugatı - غلصمة maddesi

اَلْغَلْصَمَةُ [el-ġalṡamet] (ʹalâ-vezni اَلدَّحْرَجَة [ed-daḩrecet]) Re΄s-i hulkûmdur ki o boğazda olan yumru yerdir. Ve

غَلْصَمَةٌ [ġalṡamet] Zikr olunan yeri kesmeğe dahi derler; yukâlu: غَلْصَمَهُ إِذَا قَطَعَ غَلْصَمَتَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı