اَلْغَلْفَاءُ [el-ġalfâ΄] (حَمْرَاءُ [ḩamrâ΄] vezninde) أَغْلَفُ [aġlef]in mü΄ennesidir; yukâlu: قَوْسٌ غَلْفَاءُ أَيْ فِي غِلاَفٍ Ve ucuzluk, bolluk yıla vasf olur; yukâlu: سَنَةٌ غَلْفَاءُ أَيْ مُخْصِبَةٌ Ve Evs b. Ġalfâ΄ şuʹarâdandır. Ve
غَلْفَاءُ [Ġalfâ΄] İmru΄ulḵays b. Ḩucr’un ʹamucası olan Seleme’nin lakabıdır. Ve Maʹdîkereb b. Ḩârišamp;’in lakabıdır, zîrâ sakalını ibtidâ غَالِيَةٌ [ġâliyet] ile gılâflayan yaʹnî gâliye sürünen merkûmdur. Ve
غَلْفَاءُ [ġalfâ΄] Şol arza denir ki çayırı aslâ otlanmamakla henüz hurde ve iri çayırları mevcûd ola; yukâlu: أَرْضٌ غَلْفَاءُ أَيْ لَمْ تُرْعَ وَفِيهَا كُلُّ صَغِيرٍ وَكَبِيرٍ مِنَ الْكَلَإِ
اَلْغَلْفَاءُ [el-Ġalfâ΄] (ġayn’ın fethi ve lâm’ın sükûnu ve elifin meddiyle) Maʹdîkereb b. el-Ḩârišamp;’in lakabıdır, zîrâ evvel misk sürünen o idi derler, ʹArabların zuʹmü üzere. Ve
غَلْفَاءُ [ġalfâ΄] Kap içinde olan yaya dahi derler; yukâlu: قَوْسٌ غَلْفَاءُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı