اَلنَّعَامَةُ [en-neʹâmet] (vezn-i mezbûr üzere) Vâhidi, tezkîr ve te΄nîsi câ΄izdir, حَمَامٌ [ḩamâm] ile حَمَامَةٌ [ḩamâmet] ve جَرَادٌ [cerâd]la جَرَادَةٌ [cerâdet] gibi; yukâlu: شَالَتْ نَعَامَتُهُمْ إِذَا ارْتَحَلُوا عَنْ مَنْهَلِهِمْ وَتَفَرَّقُوا Ve مَنْهَلٌ [menhel] suvattır su içecek yer maʹnâsına. Ve
نَعَامَةُ [neʹâmet] Bir atın dahi ismidir. Ve
نَعَامُ عَيْنٍ [neʹâmu ʹayn] ve
نَعَامَةُ عَيْنٍ [neʹâmetu ʹayn] قُرَّةُ عَيْنٍ [ḵurretu ʹayn] maʹnâsına da gelir; yukâlu: نَعَامُ عَيْنٍ وَنَعَامَةُ عَيْنٍ فِي جَوَابِ شَخْصٍ بِمَعْنَى أَفْعَلُ ذَلِكَ كَرَامَةً لَكَ وَاِنْعَامًا لِعَيْنِكَ Ve sâhib-i Muhežžeb bunu “ber-ser u çeşm” maʹnâsıyla tefsîr etmiştir, murâda muhâlif olduğu zâhirdir, zîrâ عَلَى الرَّأْسِ وَالْعَيْنِ mefhûmu ile إِنْعَامًا لِعَيْنِكَ mefhûmunun farkı zâhirdir. Ve
نَعَامَةٌ [neʹâmet] Şol ağaca derler ki kuyunun iki cânibinde olan mîller üzere arkırı korlar.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı