haḋm ~ هَضْمٌ

Kamus-ı Muhit - هضم maddesi

Mütercim der ki esâtîn-i etıbbâ΄ bu mâddede kuvve-i hâzıma tefrîʹ eylediler. Tavzîhi budur ki tabîʹat-ı insânîde yedi kuvvet taʹyîn eylediler; dördü huddâm ve üçü mahdûmdur dediler. Huddâm-ı erbaʹa هَاضِمَةٌ [ḩâḋimet] ve جَاذِبَةٌ [câžibet] ve مَاسِكَةٌ [mâsiket] ve دَافِعَةٌ [dâfiʹat]tır. Ve mahdûm-ı selâse نَامِيَةٌ [nâmiyet] ve غَاذِيَةٌ [ġâžiyet] ve مُوَلَّدَةٌ [muvellidet]tir, mecmûʹuna tabâyiʹ-i sebʹ denir. هَاضِمَةٌ [hâḋimet] bir kuvvettir ki gıdâyı bir hâle tagyîr eder ki mugtedîden bi’l-fiʹl bir cüz΄ olmağa sâlih olu.vVe onun beş mertebesi vardır, niteki mahallinde meşrûhtur. Ve

هَضْمٌ [haḋm] Ansızın bir adama hücûm eylemek yâhûd yüksek mahalden üzerine ansızın inmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَضَمَ عَلَيْهِمْ إِذَا هَجَمَ أَوْ هَبَطَ Ve bir adama hakkını yâ mâlını gasb ve müsâdere ile zulm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَضَمَ فُلَانًا إِذَا ظَلَمَهُ وَغَصَبَهُ

Vankulu Lugatı - هضم maddesi

اَلْإِهْتِضَامُ [el-ihtiḋâm] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: هَضَمَهُ حَقَّهُ وَاهْتَضَمَهُ إِذَا ظَلَمَهُ وَكَسَرَ عَلَيْهِ حَقَّهُ Ve

هَضْمٌ [haḋm] Terke dahi derler; tekûlu: هَضَمْتُ لَكَ مِنْ حَقِّي طَائِفَةً إِذَا تَرَكْتَهُ Ve

هَضْمٌ [haḋm] Bir nevʹ buhûra dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı