helâk ~ هَلَاكٌ

Kamus-ı Muhit - هلاك maddesi

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre هَلَاكٌ [helâk] ki meyte-i sû΄ ile ölmek ve fenâ bulmak maʹnâsınadır, onun için enbiyâ-yı ʹizâm haklarında istiʹmâli memnûʹdur. Ve dört vech üzere müstaʹmeldir: Evvelâ bir nesne bir kimseden mefkûd olup lâkin sâ΄irin ʹindinde mevcûd ola; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿هَلَكَ عَنِّي سُلْطَانِيَهْ﴾ Sâniyâ fâsid ve tebâh olmak maʹnâsınadır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ﴾ Sâlisâ mevt maʹnâsınadır; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنِ امْرُؤٌا هَلَكَ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ﴾ Râbiʹâ bi’l-külliyye mahv ve maʹdûm olmak maʹnâsınadır ki ondan fenâ΄ ile taʹbîr olunur; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَهُ﴾Ve ʹazâb ve havf ve fakr maʹnâlarında dahi müstaʹmeldir. Ve تَهْلُكَةٌ [tehluket] lafzı nevâdir-i masâdırdandır. Ve mü΄ellif مَنَعَ kelimesiyle de tanzîr eylemekle bâb-ı sâlisten dahi vârid olur imiş, lâkin zâhiren şevâzzdandır, ancak Faṡîḩ şârihi ʹâmmîye nisbet eylemiştir. İntehâ. Ve

هُلْكٌ [hulk] ve

هَلَاكٌ [helâk] Müteʹaddî olur; yukâlu: هَلَكَهُ هُلْكًا وَهَلَاكًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي بِمَعْنَى أَهْلَكَهُ Ve bu Temîm lügatine mahsûs olduğu Miṡbâḩ’ta müsebbettir. Ve bir nesneye pek düşkün harîs olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَلَكَ إِلَيْهِ إِذَا شَرِهَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı