ibtilâ΄ ~ إِبْتِلَاءٌ

Kamus-ı Muhit - إبتلاء maddesi

Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre vâviyye olan “ب،ل،و” mâddesi dahi eskimek maʹnâsına mevzûʹdur ve iḣtibâr maʹnâsı gûyâ ki kesret-i iḣtibâr ile o nesneyi eskitmiş olur. Ve gam ve musîbete بَلَاءٌ [belâ΄] ıtlâkı, vücûdu güyâ ki eskitip yepritir olmak tasavvuruyladır. Ve teklîf ve ahkâmın بَلَاءٌ [belâ΄] ile tesmiyesi üç veche mebnidir: Biri bi’l-cümle tekâlîf elbette ebdâna mihnet ve meşakkat olmakla gûyâ ki vücûdları fersûde eder; sânî tekâlîf-i ihtibârâttır; sâlis Hak taʹâlâ hazretlerinin ʹibâdı ihtibârı gâh mesârr ile olur, şükr eylemeleri maslahatı için ve gâh mazârr ile olur, sabr eylemeleri için. Bu cihetle mihnet ve minḩat belâ olmuş olur, zîrâ mihnet sabrı ve minḩat şükrü muktezîdir. Ve sabrın hukûkuna kıyâm eylemek şükrün hukûkuna kıyâm eylemekten eyserdir. Pes minhat aʹzam-ı belâ΄eyn olmuştur. Ve li-hâzâ kâle ʹÖmer radıyallâhu ʹanhu: “بُلِينَا بِالضَّرَّاءِ فَصَبَرْنَا وَبُلِينَا بِالسَّرَّاءِ فَلَمْ نَصْبِرْ” Ve kâle ʹAlî kerremallâhu vechehu: “مَنْ وُسِّعَ عَلَيْهِ دُنْيَاهُ فَلَمْ يَعْلَمْ أَنَّهُ قَدْ مُكِرَ بِهِ فَهُوَ مَخْدُوعٌ عَنْ عَقْلِهِ” Ve kâle taʹâlâ: ﴿وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً﴾ Ve kaldı ki ihtibâr maʹnâsına olan بَلْوٌ [belv] ve إِبْتِلَاءٌ [ibtilâ΄] iki gûne olur: Biri maʹlûmun olmayan hâl ve keyfiyyetini idrâk ve vukûf için imtihân olunur. Ve biri cevdet ve redâ΄etini hârice ihrâc için olur. Ve gâhca ikisine de mebnî olur. Pes ibtilâ-yı ilâhî şıkk-ı sânîye mebnîdir. Ve

إِبْتِلَاءٌ [ibtilâ΄] İstiḣbâr maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: إِبْتَلَيْتُ الرَّجُلَ إِذَا اسْتَخْبَرْتَهُ Ve ihtiyâr ve intihâb maʹnâsınadır; tekûlu: إِبْتَلَيْتُهُ أَيِ اخْتَرْتُهُ Burada اِخْتَبَرْتُهُ nüshaları galattır; ve minhu hadîsu Ḩužeyfe: “لَتَبْتَلُنَّ لَهَا إِمَامًا” أَيْ لَتَخْتَارُنَّ لَهَا إِمَامًا Ke-mâ fi’n-Nihâye. Ve bir nesneyi bilmek zımnında bir kimseden yemîn taleb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِبْتَلَاهُ إِذَا اسْتَحْلَفَهُ وَاسْتَعْرَفَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı