ebz ~ أَبْزٌ

Kamus-ı Muhit - أبز maddesi

اَلْأَبْزُ [el-ebz] (hemzenin fethi ve bâ-yı muvahhadenin sükûnuyla) ve

اَلْأُبُوزُ [el-ubûz] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْأَبَزَى [el-ebezâ] (جَمَزَى [cemezâ] vezninde) Âhû sıçrayarak seğirtmek, ʹalâ-kavlin aslâ bir yerde eyleşmeyip sürʹatle ok gibi doğru seğirtip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَزَ الظَّبْيُ أَبْزًا وَأُبُوزًا وَأَبَزَى مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا وَثَبَ أَوْ تَطَلَّقَ فِي عَدْوِهِ ʹİnde’l-baʹz اَبَزَى [ebezâ] masdar değildir, belki ism-i masdardır. Ve

أَبْزٌ [ebz] ve

أُبُوزٌ [ubûz] İnsân arada dinlenerek seğirtip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَزَ الْإِنْسَانُ إِذَا اسْتَرَاحَ فِي عَدْوِهِ ثُمَّ مَضَى Ve fec΄eten ölmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَبَزَ الرَّجُلُ إِذَا مَاتَ مُغَافَصَةً Ve bagy ve tugyân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَزَ بِصَاحِبِهِ إِذَا بَغَى عَلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı