اَلْحُرَّانِ [el-Ḩurrân] (ḩâ’nın zammıyla) Tesniyedir, murâd Ḩurr ile kardeşi Ubeyy’dir, hemzenin zammıyla ve bâ’nın teşdîdiyledir, sîga-i tasgîr üzere. Ve
حُرٌّ [ḩurr] Güvercin yavrusuna dahi derler, فَرْخُ حَمَامٍ maʹnâsına. Ve âhû yavrusuna dahi derler, وَلَدُ ظَبْيَةٍ maʹnâsına. Ve yılan yavrusuna dahi derler, وَلَدُ حَيَّةٍ maʹnâsına. Ve
سَاقُ حُرٍّ [sâḵu ḩurr] Kumrunun erkeğine. Ve
أَحْرَارُ الْبُقُولِ [aḩrâru’l-buḵûl] Pişmeden yenen nebâtâta dahi derler. Ve bu makâmda sâhib-i Muhežžeb’in حُرُّ الْبَقْلِ “terei ki bituvân hord çi puhte ve çi hâm” dediği nevʹ-i muhâlefetten hâlî değildir. Ve
حُرٌّ [ḩurr] Güzel maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: مَا هَذَا مِنْكَ بِحُرٍّ أَيْ بِحَسَنٍ وَلَا جَمِيلٍ Ve hâlis maʹnâsına da gelir; yukâlu: طِينٌ حُرٌّ أَيْ لَا رَمْلَ فِيهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı