اَلْإِحْلَالُ [el-iḩlâl] (hemzenin kesriyle) Kondurmak,إِنْزَالٌ [inzâl]. Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Helâl kılmağa dahi derler; tekûlu: أَحْلَلْتُ لَهُ الشَّيْءَ إِذَا جَعَلْتَ لَهُ حَلَالًا Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] ʹAvreti erine helâl kılmağa dahi derler; yukâlu: أَحْلَلْتُ الْمَرْأَةَ لِزَوْجِهَا Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Muhrim ihrâmından çıkmağa dahi derler, حِلٌّ [ḩill] maʹnâsında lügattır. Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Haremden حِلٌّ [ḩill]e çıkmağa dahi derler yâhûd ʹahde olan mîsâktan çıkmağa derler. Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Şühûr-ı حِلٌّ [ḩill]e dâhil olmağa dahi derler, إِحْرَامٌ [iḩrâm] eşhur-i huruma dâhil olmağa dedikleri gibi. Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Koyunun memesine süt nâzil olmağa dahi derler, doğurmaksızın. Ve
إِحْلَالٌ [iḩlâl] Kendi nefsine ʹukûbeti vâcib kılmağa dahi derler; yukâlu: أَحَلَّ بِنَفْسِهِ إِذَا اسْتَوْجَبَ الْعُقُوبَةَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı