en-nekḩ ~ اَلنَّكْحُ

Kamus-ı Muhit - النكح maddesi

اَلنَّكْحُ [en-nekḩ] (مَدْحٌ [medḩ] vezninde) Hâssaten cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَكَحَهَا نَكْحًا إِذَا بَضَعَهَا

اَلنُّكَحَةُ [en-nukeḩat] (nûn’un zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) ve

اَلنُّكَحُ [en-nukaḩ] (hâ’sız) Kesîrü’n-nikâh olan kişiye denir; yukâlu: رَجُلٌ نُكَحَةٌ وَنُكَحٌ أَيْ كَثِيرُ النِّكَاحِ

اَلنُّكْحُ [en-nukḩ] (nûn’un zammı ve kesriyle) İsmdir, نِكَاحٌ [nikâḩ] maʹnâsınadır. Zamân-ı Câhiliyyet’te kelime-i mezbûre elfâz-ı nikâhtan idi. Bir kişi bir hatuna خِطْبٌ [ḣiṯb] dedikde hatun نِكْحٌ [nikḩ] deyip beynlerinde ʹakd ve nikâh mütehakkak olur idi. Ve zamân-ı mezbûrda Ummu Ḣârice nâm bir hatun var idi ki bir kişi kendisine خِطْبٌ dedikte bî-tevakkuf نِكْحٌ deyip o adama varır idi. Bu cihetle darb-ı mesel olup pek serîʹ nesne hakkında “أَسْرَعُ مِنْ نِكَاحِ أُمِّ خَارِجَةَ” diye darb eylediler.

Vankulu Lugatı - النكح maddesi

اَلنِّكْحُ [en-nikḩ] (nûn’un kesri ve kâf’ın zammıyla) ve

اَلنُّكْحُ [en-nukḩ] (nûn’un zammı ve kâf’ın sükûnuyla) Lügatlerdir, bir maʹnâya. Ve zamân-ı câhiliyyette ʹArabların nikâhı bununla idi. Ve Ummu Ḣârice ki çok kabîle anası idi, خِطْبٌ [ḣiṯb] deseler bî-tevakkuf نِكْحٌ [nikḩ] der idi, hattâ darb-ı mesel olup “أَسْرَعُ مِنْ نِكَاحِ أُمِّ خَارِجَةَ” dediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı