en-nuḵḵah ~ اَلنُّقَّهُ

Kamus-ı Muhit - النقه maddesi

اَلنَّقِهُ [en-neḵih] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Bu dahi fatin ve fehîm adama denir.

اَلنَّقَهُ [en-neḵah] (nûn’un ve ḵâf’ın fethiyle) ve

اَلنُّقُوهُ [en-nukûh] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Hastalıktan yenice sıhhat bulup lâkin henüz zaʹîfçe ve nâ-tüvânca olmak maʹnâsınadır, ʹalâ-kavlin küllî ifâkat bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَقِهَ الْمَرِيضُ مِنْ مَرَضِهِ وَنَقَهَ نَقْهًا وَنُقُوهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّالِثِ إِذَا صَحَّ وَفِيهِ ضَعْفٌ أَوْ أَفَاقَ Ve fehm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَقِهَ الْحَدِيثَ إِذَا فَهِمَهُ

Vankulu Lugatı - النقه maddesi

اَلنُّقَّهُ [en-nuḵḵah] (nûn’un zammı ve ḵâf’ın fethi ve teşdîdiyle) Cemʹi, vech-i mezbûr üzere ifâkat bulan kimseler maʹnâsına.

اَلنَّقْهُ [en-neḵh] (nûn’un fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: نَقَهَهُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَيُقَالُ فُلَانٌ لَا يَفْقَهُ وَلَا يَنْقَهُ أَيْ لَا يَفْهَمُ

اَلنَّقَهُ [en-neḵah] (fethateynle) Hasta marazından henüz ifâkat bulmak; yukâlu: نَقِهَ فُلَانٌ مِنْ مَرَضِهِ نَقَهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı