el-ḣilâṯ ~ اَلْخِلَاطُ

Kamus-ı Muhit - الخلاط maddesi

اَلْمُخَالَطَةُ [el-muḣâleṯat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلْخِلاَطُ [el-ḣilâṯ] (جِدَالٌ [cidâl] vezninde) Bir nesne âher nesneye karışmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَالَطَهُ مُخَالَطَةً وَخِلاَطًا إِذَا مَازَجَهُ Şârihin beyânı üzere müteʹaddî dahi olur. Ve

خِلاَطٌ [ḣilâṯ] Nâsın ve deve ve sâ΄ir mevâşînin birbirine karış muruş olmalarından ʹibârettir; yukâlu: مَا هَذَا الْخِلاَطُ أَيِ اخْتِلاَطُ الْإِبِلِ وَالنَّاسِ وَالْمَوَاشِي Ve aygır dişiye aşmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَالَطَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ إِذَا ضَارَبَهَا Ve bir adamın dimâgı muhtell olup ʹakl ve şuʹûru şûrîde olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خُولِطَ الرَّجُلُ فِي عَقْلِهِ إِذَا اخْتَلَّ

Vankulu Lugatı - الخلاط maddesi

اَلْخِلَاطُ [el-ḣilâṯ] (ḣâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu. Ve hadîs-i şerîfte “لَا خِلَاطَ وَلَا وِرَاطَ” vâkiʹ olmuştur; لَا يُجْمَعُ بَيْنَ مُتَفَرِّقٍ وَلَا يُفَرَّقُ بَيْنَ مُجْتَمِعٍ خَشْيَةَ الصَّدَقَةِ maʹnâsınadır. Ve

خِلَاطٌ [ḣilâṯ] Bir kimsenin ʹaklına halel gelmeğe dahı derler; yukâlu: خُولِطَ الرَّجُلُ فِي عَقْلِهِ خِلَاطًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı