اَلسَّاكِعُ [es-sâkiʹ] ve
اَلسَّكِعُ [es-sekiʹ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Garîb adama denir; yukâlu: رَجُلٌ سَاكِعٌ وَسَكِعٌ أَيْ غَرِيبٌ
اَلسَّكْعُ [es-sekʹ] (sîn’in fethi ve kâf’ın sükûnuyla) ve
اَلسَّكَعُ [es-sekaʹ] (fethateynle) Mütehayyirâne şaşkınlıkla nereye gidip ve kanda varacağını bilmeyerek yürüyüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَكَعَ الرَّجُلُ سَكْعًا وَسَكِعَ سَكَعًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا مَشَى مَشْيًا مُتَعَسِّفًا لاَ يَدْرِي أَيْنَ يَأْخُذُ مِنْ بِلاَدِ اللهِ تَعَالَى وَتَحَيَّرَ ve yukâlu: مَا أَدْرِي أَيْنَ سَكِعَ أَيْ أَيْنَ ذَهَبَ وَمَا أَدْرِي أَيْنَ يَسْكَعُ مِنْ أَرْضِ اللهِ أَيْ أَيْنَ يَأْخُذُ
اَلسَّكْعُ [es-sekʹ] (sîn’in fethi vekâf’ın sükûnuyla) Gitmek, سَقْعٌ [saḵʹ] gibi; yukâlu: مَا أَدْرِي أَيْنَ سَكَعَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı