el-ibʹâṯ ~ اَلْإِبْعَاطُ

Kamus-ı Muhit - الإبعاط maddesi

اَلْإِبْعَاطُ [el-ibʹâṯ] (hemzenin kesriyle) بَعْطٌ [baʹṯ] ile maʹnâ-yı sânîde mürâdiftir; yukâlu: أَبْعَطَ فِي الْجَهْلِ وَالْأَمْرِ الْقَبِيحِ بِمَعْنَى بَعَطَ Ve sözün ardını ve önünü aramayıp lisânına ne gelirse vech ve münâsebetsiz hemân söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَ فِي الْقَوْلِ إِذَا قَالَ عَلَى غَيْرِ وَجْهِهِ Ve hadd ve mikdârı tecâvüz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَ الرَّجُلُ إِذَا جَازَ قَدْرَهُ Ve ırağa gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَ فُلاَنٌ إِذَا بَاعَدَ Ve ırak eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَهُ إِذَا أَبْعَدَهُ Ve kaçıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَ الْعَبْدُ إِذَا هَرَبَ Ve bir adama vüsʹ ve tâkatinden hâric nesne teklîf eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْعَطَ فُلاَنًا إِذَا كَلَّفَهُ مَا لَيْسَ فِي قُوَّتِهِ

Vankulu Lugatı - الإبعاط maddesi

اَلْإِبْعَاطُ [el-ibʹâṯ] (hemzenin kesriyle) Irağa gitmek, إِبْعَادٌ [ibʹâd] maʹnâsına; yukâlu: أَبْعَطَ فِي السَّوْمِ إِذَا أَبْعَدَ Ve سَوْمٌ [sevm] otlağa derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı