اَلْإِبْنَاءُ [el-ibnâ΄] (hemzenin kesriyle) Bir adama binâ΄ ve ʹimâret vermek yâhûd hâne yapacak nesne vermek maʹnâsınadır, taş ve kereste gibi; yukâlu: أَبْنَيْتُهُ إِذَا أَعْطَيْتَهُ بِنَاءً أَوْ مَا يَبْنِي بِهِ دَارًا
اَلْإِبْنَاءُ [el-ibnâ΄] (hemzenin kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Bir kimseyi ev yapıcı kılmak; yukâlu: أَبْنَيْتُ فُلَانًا إِذَا جَعَلْتَهُ يَبْنِي بَيْتًا Ve fi’l-meseli: “اَلْمِعْزَى تُبْهِي وَلَا تُبْنِي” Yaʹnî keçi evin harâb olmasına bâʹis olur, binâsına bâʹis olmaz, zîrâ ʹArab tâ΄ifesinin binâsı طِرَافٌ [ṯirâf] ve أَخْبِيَةٌ [aḣbiyet]tir. Ve طِرَافٌ [ṯirâf] meşînden ve خِبَاءٌ [ḣibâ] yünden olan evlerdir, pes onların evleri kıldan olmaz. Ve keçi zikr olunan evlerin üzerine çıkıp pâreler, ona binâ΄en harâbına bâʹis olur, binâsına [bâʹis] olmaz dediler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı