اَلْإِزْنَانُ [el-iznân] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir adama gümân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَزَنَّهُ بِهِ إِذَا ظَنَّهُ Ve bir adamı bir nesne ile müttehem kılmak maʹnâsınadır; tekûlu: أَزْنَنْتُهُ بِكَذَا أَيِ اتَّهَمْتُهُ بِهِ
اَلْإِزْنَانُ [el-iznân] (hemzenin kesriyle) Bir kimseyi bir nesne ile töhmetli kılmak; tekûlu: أَزْنَنْتُهُ بِشَيْءٍ اِذَا اَتْهَمْتَهُ بِهِ وَهُوَ يُزِنُّ بِكَذَا Ve
إِزْنَانٌ [iznân] Töhmetli zann etmeğe dahi derler; yukâlu: أَزَنَّهُ بِالْأَمْرِ مِثْلُ أَظَنَّهُ إِذَا اَتْهَمْتَهُ Ve bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩ bu iki maʹnâyı fark etmeyip tekerrür mülâhazasıyla birin tayy etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı