el-isfâ΄ ~ اَلْإِسْفَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإسفاء maddesi

اَلْإِسْفَاءُ [el-isfâ΄] (hemzenin kesriyle) سَفْيٌ [sefy] maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَتِ الرِّيحُ التُّرَابَ بِمَعْنَى سَفَتْهُ Ve otun kılçıkları dökülmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَتِ الْبُهْمَى إِذَا سَقَطَتْ سَفَاهَا Bunun bâbı izâle içindir. Ve ekin sünbülesinin uçları sırtlarından kılçıklanmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى الزَّرْعُ إِذَا خَشُنَ أَطْرَافُ سُنْبُلِهِ Ve toprak taşımak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى فُلَانٌ إِذَا نَقَلَ التُّرَابَ Ve ayağı çabuk ve revende katır edinmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى الرُّجُلُ إِذَا اتَّخَذَ بَغْلَةً سَفْوَاءَ Ve davar zebûnlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَتِ النَّاقَةُ إِذَا هُزِلَتْ Ve bir adama hafîflik ve şelfelik ettirmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى فُلَانًا إِذَا حَمَلَهُ عَلَى الطَّيْشِ وَالْخِفَّةِ Ve bir adama kötülük eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى بِهِ إِذَا أَسَاءَ بِهِ Ve sefîh olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسْفَى الرَّجُلُ إِذَا سَفِهَ

Vankulu Lugatı - الإسفاء maddesi

اَلْإِسْفَاءُ [el-isfâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Ekinin kılçığı huşûnet üzere olmak; yukâlu: أَسْفَى الزَّرْعُ إِذَا خَشُنَ أَطْرَافُ سُنْبُلِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı