اَلْإِهْتِضَامُ [el-ihtiḋâm] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّهَضُّمُ [et-tehaḋḋum] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bunlar da bir adamın mâlını gasbla zulm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَضَمَهُ وَتَهَضَّمَهُ إِذَا ظَلَمَهُ وَغَصَبَهُ
اَلْإِهْتِضَامُ [el-ihtiḋâm] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu; yukâlu: هَضَمَهُ حَقَّهُ وَاهْتَضَمَهُ إِذَا ظَلَمَهُ وَكَسَرَ عَلَيْهِ حَقَّهُ Ve
هَضْمٌ [haḋm] Terke dahi derler; tekûlu: هَضَمْتُ لَكَ مِنْ حَقِّي طَائِفَةً إِذَا تَرَكْتَهُ Ve
هَضْمٌ [haḋm] Bir nevʹ buhûra dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı