اَلْإِهْتِمَاطُ [el-ihtimâṯ] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّهَمُّطُ [et-tehemmuṯ] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bunlar da gasb-ı mâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَمَطَ الْمَالَ وَتَهَمَّطَهُ إِذَا أَخَذَهُ غَصْبًا Ve
إِهْتِمَاطٌ [ihtimâṯ] Bir kimseye şetm ve taʹn ile ʹırzını tenkîs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِهْتَمَطَ عِرْضَهُ إِذَا تَنَقَّصَهُ
اَلْإِهْتِمَاطُ [el-ihtimâṯ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir kimseye sövüp ʹırzına noksân getirmeğe derler; yukâlu: إِهْتَمَطَ عِرْضَ فُلَانٍ إِذَا شَتَمَهُ وَتَنَقَّصَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı